• slayt
  • slayt
  • slayt
Duyurular

31.Dönem Derneğimiz Genel Kurulu sonuçlanmıştır. Yeni Yönetim Kurulu seçilmiş ve oluşturulmuştur.Önceki dönem Yöneticilerine katkılarından dolayı teşekkür ederiz.


19 Mayıs Pazar Günü İ.B.B. Fatih Çeşmesi Tabiat Parkı Kemerburgaz da düzenlenen  Kır gezimiz ve Keşkek ikramımızdan görüntüler...
 


GENEL KURUL ÇAĞRISI ; Derneğimiz 31. Olağan Genel Kurulu 28.01.2024 tarihinde saat 12:00 da Bahcelievler Belediyesi Cemil Meriç Kültür Merkezi, Çobançeşme Mah vali, Recep Yazıcıoğlu Cd. No:48, 34530 Bahçelievler/İstanbul adresinde ( Yenibosna Kuleli Metrobüs E-5 Koçtaş Arkası) yapılacaktır. Yeterli çoğunluk sağlanılmadığı takdirde, çoğunluk aranmaksızın 11.02.2024  tarihinde yine aynı adres ve aynı saatte yapılmasına karar verilmiştir. Tüm üyelerimize ve komşularımıza duyurulur.


Derneğimiz 30. Olağan Genel Kurulu 23.01.2022 tarihinde saat 12:00 da Bahçelievler Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi Bahçelievler İstanbul adresinde yapılacaktır. Yeterli çoğunluk sağlanılmadığı takdirde, çoğunluk aranmaksızın 30.01.2022 tarihinde yine aynı adres ve aynı saatte yapılmasına karar verilmiştir. Tüm üyelerimize ve komşularımıza duyurulur.


Geleneksel Kadınlar Günü Etkinliğimi 06 Mart 2022 tarihinde Bahçelievler Abidin Park Öğretmen Evinde olacaktır.


Bizi Takip Edin
İstanbul Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 35,5815   35,6456
EURO 37,1109   37,1778
Özlü Sözler
Hiçbir şey ayağınıza gelmez; en azından iyi olan hiçbirşey. Herşeyi gidip almanız gerekir.
Reklam
Son Ziyaretçi Yorumları
orhansarı

Seyfettin Yıldırım
Selam olsun sevgili dostlara komşu köyümüz Doruksara'ya ben Küçük Armutlu Köyünden Seyfettin yıldırım malum İstanbul da yaşıyoruz sıla hasreti çekip getiriyor memlektimize özlem ve hasretlik . Web sitenizi ziyaret ettim içim kıpır kıpır oldu ne diyeyim çok da güzel olmuş.Allah birliginizi bozmasın. Emeği geçen herkese teşekkürler. 2007 - 2009 yıllarında bende köyümün dernek başkanlığını yaptım bu işler gerçekten zor işler Allah kolaylık versin yönetime ve başkana. Ben Mustafa karaman başkanı tanıyorum kendisiyle sarıgül başkanın toplantılarına çok katıldık. Ama şu anki başkanımı tanımıyorum işlerim nedeniyle uzaklaştım biraz ama en kısa zamanda Feyzullah Köseoğlu başkanımla tanışmak isterim . tekrar sevgili başkana başarılar diliyorum Allaha emanet olunuz. //// Seyfettin yıldırım

ibrahim ERYILMAZ
köyümüz ile ilgili bilgiler ve fotoğraflar ı gördükce kendimi köyde hissediyorum. kaybettiklerimizle ilgili bilgi,resim vs. olursa cok değerli büyüklerimizi anmak adına kalıcı değerlerin olacağını düşünüyorum.


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.
YAZARIMIZ ATATÜRK DEVRİMLERİ... TÜM YAZILARI

ATATÜRK DEVRİMLERİ... SON MAKALESİ


ATATÜRK DEVRİMLERİ NEDİR ...

Devletçilik ilkesi;

17.12.1923 tarihinde toplanan İzmir İktisat Kongresi’nde, imparatorluk zamanından kalan bir çok sorunun çözüme kavuşması için çalışmalarda bulunan Mustafa Kemal, kongrenin açılış konuşmasında, “Bütün ulusun ve olanakların ülke kalkınması için, yapılacak bir program çerçevesinde seferber edilmesi” gerektiğini vurgulamıştır.

Ekonomik kalkınmanın üzerinde duran Atatürk, kısa zamanda yurdun kalkınabilmesi için çalışmalara hız vermiş, bu program dahilinde de Devletçilik ilkesini benimsemiştir.

Devletçilik ilkesi, “Türk toplumunun ve devletin, ekonomik ve sosyal kalkınmasını gerçekleştirilebilmesi için, devlet işletmeciliği ile özel sektör işletmeciliğinin hep birlikte, uyum içerisinde çalışması” demektir. Devletçilik, ekonomik ve sosyal kalkınma için yapılması gerekli işlerin ivedi yapılması demektir.

Devlet ve özel sektör

Özel sektör, ilgilendiği bir alanda başarıyı yakaladığı takdirde, devlet o alandan başarı yakalandığı için çekilip, kalkınma için başka alanlara yönelebilir. Devlet, özel sektörün girmediği alanlarda çalışmalarını bırakmaz, aksine bu alanlarda bir çok faaliyetlerde bulunarak ekonomik kalkınmaya her zaman fayda sağlamaya devam eder. Bunlara örnek olarak, enerji santrallerinin kurulması, karayolları, demiryolları, havaalanları ve limanların yapımı ile GAP Projesi’ni verebiliriz.

Türk Özel Sektörü’nün kurucusu olan devletimiz, her zaman özel sektörle birlikte çalışarak bu günlere kadar gelmiştir. Güçlü bir ekonomi, devletçilik ilkesi tam olarak uygulandığı takdirde gerçekleşir. İşte bu yüzden devletçilik ilkesinin gerekleri, kalkınma adına, her alanda daima uygulamalı olarak kendisini göstermelidir.

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş olduğu ekonomik noktanın temelleri Atatürk zamanında atılmıştır. B.Soylu-ataturkdevrimleri.com

İnkılapçılık ilkesi ;

İnkılapçılık, en kısa anlamı ile yenilik demektir. Atatürk inkılapçılığı, eski ve faydası olmayan bir çok kurumların yıkılarak yerlerine çağın gereklerini yerine getirebilecek kurumların konulması anlamını taşır. Atatürk inkılapçılığı, faydalı olana yönelmeyi istemektir. Eski, geçerliliğini yitirmiş, faydasından çok zararı olacak işleri bir düzene sokmak demektir.

Atatürk her zaman yenilikçi bir insandı, onun istediği ülkenin sürekli ilerlemesi ve kalkınmasıydı. İşte bu yüzden Atatürk, her zaman yenilikçi bir yol izlenmesini isterdi.

Yeniliklere ayak uyduramayanların, her zaman geri planda kalan gelişmemiş ülkeler olduğunu hepimiz görmekteyiz. Ülkemizin ve milletimizin her zaman faydalı olan yeniliklere açık olması gerekir ki diğer dünya devletleriyle her zaman yarışabilsin.

Yeniliklere ayak uyduramayan milletlerin hayatında bir gün mutlaka çöküşler yaşanacaktır. Bu çöküşleri yaşamama adına, Atatürk inkılaplarına mutlaka sahip çıkmalıyız. O’nun bu inkılapçılık anlayışını her zaman yaşatmalı ve hep ileriye gidebilmenin yeni yollarını aramalıyız. Sadece yapılan inkılapları korumakla kalmayıp aklın, ilmin ve ileri teknolojinin yol göstericiliğinde hareket ederek, yeni atılımlarla çağdaşlaşmaya yönelmek gerektiğini hiç bir zaman unutmamalıyız.

Atatürk: “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağdaş ve bütün anlam ve görünüşü ile medeni bir toplum haline ulaştırmaktır. İnkılaplarımızın ana ilkesi budur”  diyerek izlememiz gereken yolu en güzel şekilde tarif etmiştir. İnkılapçılık ilkesi çağdaş yaşamı yakalamanın anahtarıdır. B.Soylu-ataturkdevrimleri.com

Laiklik ilkesi ;

Laiklik, gerçek manada, din işleri ile devlet işlerinin ayrı tutulmasıdır. Herkes istediği gibi ibadetini yapabilir ancak hiç bir kimse başka bir kimseye dini konular üzerinde baskı yapamaz. Böyle bir tutum içinde bulunamaz. Burada gözetilen asıl amaç, tamamen din özgürlüğüdür. Laiklik ilkesinin asıl amacı, asla dinsizlik olayını ön plana çıkarmak değil, insanların dinini istediği gibi ve doğru bir şekilde yaşayabilmesidir.

Din tamamen insanla Allah arasında olan bir konudur. Bu yüzden herkes istediği gibi dinini yaşayabilme özgürlüğüne laiklik ilkesi ile kavuşmuş, olmaktadır.

Atatürk din konusunu çağdaş bir anlayış içerisinde değerlendirmiştir. Bu konuda da bir çok yenilikler gerçekleştirmiştir.  Medreselerin kaldırılması ve öğretimin birleştirilmesi laiklik adına atılan ilk adımlardır. Daha sonra ki zamanlarda, 1928 yılında yapılan bir değişiklikle “Türkiye devletinin dini islam dinidir” ibaresi kaldırılmış ve 1937 yılında da laiklik ilkesi açık bir şekilde anayasaya konmuştur.

İnsanların dinini daha rahat ve doğru bilgilerle yaşayabilmesi için din alimlerinin yetiştirilmesi sağlamıştır. İslam dininde ki “Dinde zorlama yoktur” inancı laiklik ilkesinde en güzel şekilde yansıtılmaktadır.

Laiklik, devletin din ve vicdan hürriyetini tanıması demektir. Koymuş olduğu yasalarla, din ve vicdan hürriyetinin yaşanmasında yardımcı olması demektir. Laiklik asla dinsizlik demek değildir, sadece devletin resmi dininin olmaması demektir. Çünkü din sadece insanın kendi şahsı ile Allah arasında olan bir şeydir.

Atatürk, “Bizim dinimiz en makul en tabii dindir ve ancak bundan dolayı en son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, ilme, fenne ve mantığa uyması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uymaktadır” demek suretiyle laiklik anlayışı konusunda insanların kafasında oluşabilecek tüm sorulara en güzel cevabı vermiş olmaktadır. B.Soylu-ataturkdevrimleri.com

Halkçılık ilkesi ;

Atatürk’ün halkçılık ilkesi kurtuluş mücadelemizden kalan en anlamlı miraslardan birisidir. Nedenine gelince; Atatürk büyük kurtuluş mücadelemizi kongrelerle hazırlamaya başladığı sırada, hiç bir vatandaşımızı bulunduğu mevkiye, gruba veya topluma ayırmadan topyekün mücadele kararlılığı azminde bulunmuştur.

İşte bu yüzden Kurtuluş Savaşı ulusal bir nitelik taşır. Halkımız da kurtuluş mücadelesinde hiç bir tereddüde gerek bırakmadan, kendisini hiç bir kimseden farklı görmeden, kendisine yakışır bir vaziyette kol kola savaşı kazanmayı bilmiştir.

Halkımız kendisine düşen görevleri layıkıyla yerine getirmiştir

Kurtuluş savaşı sonrasında da halkımız her zaman yaptığı işlerle de birbirinden kopmamış, sanatkarından çiftçisine, işçisinden tüccarına kadar, yurdun kalkınmasında birbirlerine yardımcı olmuşlardır. Birbirlerine hep destekçi olmuş, birbirlerinin karşısında olmamışlardır.

Atatürk’ün Halkçılık İlkesinde devletin görevleri

Halkçılık, “Siyasal alanda, yönetimde, topyekün kalkınmada, ülke gelirlerinin dağılımında, devlet ve ulus imkanlarının kullanılmasında halk yararı gözetilmesidir” Devlette bu amaçlar doğrultusunda halkın yararına olan işleri desteklemek ve ortaya çıkacak engelleri kaldırmak, önlemler almak, yasalar çıkarmak, çeşitli düzenlemelere gitmekle her zaman halkının yanında olduğunu gösterir.

Halkımızda devletinin kendisine sağladığı bu olanaklardan en iyi şekilde yararlanarak çok çalışmalı ve ülke kaynaklarından en iyi şekilde faydalanarak ülkemizin gelir düzeyinin artmasına yardımcı olmalıdır.

Milliyetçilik ilkesi ;

Sadece milliyetçilik kavramı, anlam ve içerik bakımından bir çok manada değerlendirilebilir.

Dünyada bir çok savaşların, özelliklede birinci dünya savaşının çıkış sebebi olarak bir çok milliyetçi akımların sebep olduğu görülmektedir. Bu tip milliyetçi akımlar bu yüzyıl içerisinde bile maalesef kendisini  gösterebilmektedir. Bu milliyetçi akımlar asla Atatürk milliyetçiliği ile karıştırılmamalıdır.

Atatürk ilkelerinden milliyetçilik ilkesinin ne manaya geldiğini inceleyelim.

Atatürk milliyetçiliği anlam bakımından tamamen, Türk vatanını ve milletini sevmek ve sahip çıkmakla beraber, diğer ulusların da bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne saygı göstermek demektir.

Atatürk bu duygu ile ulus kavramına oldukça önem vermiştir.O’na göre ulus; “Dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine bağlı vatandaşların meydana getirdiği sosyal ve siyasal bir topluluktur.”

Atatürk milliyetçiliğinde  ulus olmayı başaran milletlerin parçalanmasının oldukça güç olduğu anlatılmak istenmiştir. Ulusal kişilik ve benlik duygusu Atatürk milliyetçiliğinin ta kendisidir. Elde edilen başarılar tamamen ulusa mal edilmiş ve böylece ulus kavramı geliştirilmiştir.

Atatürk milliyetçiliği çok büyük bir hoşgörüyü de içinde barındırır. Sadece kendi ulusal varlığı ve birliğini değil diğer uluslarında varlığının ve birliğinin devamını arzu eder.

İşte bu yüzden Atatürk milliyetçiliği anlaşıldığı üzere, aynı vatan toprakları üzerinde yaşayan insanların birbirlerini sevmesi ve vatanına sahip çıkmasıdır. Her türlü iç ve dış tehlikelere karşı uyanık ve birlik içerisinde bulunduğumuz anda, Atatürk milliyetçiliği ilkesinin tam manasıyla anlaşıldığı ve hedefine ulaşmış olduğu görülecektir.

“Yurtta barış dünyada barış” diyen ulu önder Atatürk, bu sözleriyle barışın en büyük temsilcisi olduğunu da gözler önüne sermektedir.

Cumhuriyetçilik ilkesi ;

Atatürk’ün gerçekleştirdiği bütün ilke ve inkılaplar Milletimizin çağdaş ve ileriye dönük bir çizgide ilerlemesi manasını taşır. Cumhuriyetçilik ilkesi en basit ve anlaşılır manasıyla halkın kendi kendisini yönetmesidir. Yani bir ülke sınırları içerisinde bulunan halkın, kendi huzur ve güvenini sağlayacağına inandığı kişileri seçme özgürlüğüdür. Dolayısıyla seçme ve seçilme hakkının verildiği demokratik bir rejim sistemidir cumhuriyet. Bu rejim sisteminde, insanlar arasındaki kuralların işlerliğinin sağlanması hukuk kuralları ile gerçekleşir.

Anayasaya dayalı olan hukuk kuralları, hiç bir zümreye, hiç bir topluluğa veya kişi yada kişilere ayrıcalık tanımaz. Bu yüzden devletin yönettiği kişilere, kişilerinde devlete karşı olan sorumlulukları yine hukuk kuralları ile belirlenir ve korunur. İşte Atatürk’ün Cumhuriyetçilik ilkesi tamamıyla devlet ve vatandaşların iç içe olduğu, halkın yine kendisinin seçtiği kişilerce yönetime katılmasının sağlanması manasını taşır.

Atatürk’ün cumhuriyetçilik ilkesi, yeni Türk Devleti’nin en temel özelliklerinden birisi olup, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusunun söylediği şu söz cumhuriyetçiliğin anlamını en iyi şekilde ifade etmektedir “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”.



YAZARIMIZ ATATÜRK DEVRİMLERİ... TÜM YAZILARI






Erzincan Doruk Saray Köyü Derneği

© Copyright 2025  V4.6 Tüm Hakları Saklıdır.

Hazır Dernek Sitesi

Hazır Köy Sitesi